Kalp hastalıkları cinsel yaşamı nasıl etkiler?

“`html

Kalp Hastalıkları ve Cinsel Yaşam: Gerçekler ve Öneriler

Toplumda kalp hastalıklarının cinsel yaşam üzerinde olumsuz etkileri olduğu yönünde yaygın bir inanç bulunmaktadır. Özellikle, kalp rahatsızlığı yaşayan erkekler, cinsel ilişki sırasında kalp krizi riski konusunda endişeler taşımaktadır. Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, bu konuyla ilgili önemli bilgiler ve öneriler sunuyor…

Kalp Hastalıkları ve Cinsel Yaşam

Prof. Dr. Bingür Sönmez

Kalp Hastalığına Bağlı Cinsel Problemler

Kalp hastalıkları, cinsel yaşamı hem fiziksel hem de psikolojik açıdan etkileyebilir.

Fiziksel Etkiler

  • Kan akışının azalması: Ateroskleroz, sistemik bir sağlık sorunu olduğundan, koroner arter hastalığı olan bireylerde cinsel organlara yeterli kan akışı sağlanamayabilir.
  • Yorgunluk ve enerji kaybı: Kalp yetmezliği yaşayan hastalar, cinsel ilişkide çabuk yorulabilir ya da korku nedeniyle performans kaygısı yaşayabilir.
  • İlaçların yan etkileri: Kalp hastaları için kullanılan ilaçlar (beta blokerler, tansiyon ilaçları vb.) cinsel isteği azaltabilir veya erkeklerde ereksiyon problemlerine yol açabilir.

Psikolojik Etkiler

  • Kaygı: Kalp krizi geçirmiş bireylerde cinsel aktivitenin yeni bir krizi tetikleyeceği korkusu yaygındır.
  • Depresyon: Kronik sağlık sorunları, özellikle erkeklerde, cinsel isteksizliğe yol açabilen psikolojik yükler oluşturabilir.

Kalp Hastaları İçin Öneriler

Kalp rahatsızlığı olan bireylerin cinsel sorunlarını aşabilmeleri için şu stratejiler önerilmektedir:

  • Tıbbi Danışmanlık: Doktor ile cinsel aktivite konusunda görüşülmesi, tıbbi tedavi ve ameliyat sonrasında önemlidir. Normal bir cinsel ilişki, hafif bir egzersiz kadar güvenli olabilir.
  • Psikolojik Destek: “Cinsel Terapi”, kalp hastalarında kaygıyı azaltabilir. Partnerle açık bir iletişim kurmak da son derece önemlidir.
  • Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmak cinsel sağlık üzerinde olumlu etkiler yaratır.
  • Alternatif Yaklaşımlar: Pasif cinsel pozisyonlar veya süre ayarlama gibi yöntemler fiziksel eforu azaltma konusunda yardımcı olabilir.

Erkeklere Özel Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tıbbi Tedavi: Erektil Disfonksiyon tedavisi için fosfodiesteraz inhibitörleri etkili olabilir, fakat bu ilaçların kullanımı için mutlaka kardiyolog ve ürolog onayı alınmalıdır.

Psikolojik Destek: Performans kaygısı yaşayan erkekler için danışmanlık hizmetleri önerilebilir.

Kadınlar İçin Öneriler

Hormonal Tedaviler: Vajinal kuruluğu azaltmak için östrojen bazlı kremler veya jeller kullanılabilir.

Pelvik Egzersizler: Pelvik taban kaslarını güçlendiren egzersizler, cinsel işlevi iyileştirebilir.

Psikoterapi: Kadınlarda cinsel isteksizlik ve duygusal problemlere karşı terapiler etkili olabilir.

Ameliyat Sonrası Cinsel Aktiviteye Başlama

Genel Öneriler: Ameliyat sonrası cinsel aktiviteye ne zaman başlanacağı, kişisel durum ve ameliyatın büyüklüğüne göre belirlenmelidir. Genellikle hastalar, 4-6 hafta sonra hafif aktiviteler yapabiliyorsa, cinsel hayata dönebilirler.

Test Yöntemleri: Cinsel ilişki sırasında göğüs bölgesinde ağrı hisseden erkek hastalar arasında bu durum kaygı yaratabilir. İlk cinsel ilişkideki başarı, güvenilir bir test olarak değerlendirilir.

Tansiyon İlaçlarının Yan Etkileri

Tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçların bazıları, cinsel fonksiyonlar üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir. Bu etkiler hastanın genel sağlık durumuna ve kullanılan ilaca göre değişkenlik gösterir.

  • Erektil Disfonksiyon: Tansiyon ilaçları erkeklerde ereksiyon güçlüğüne neden olabilir.
  • Libido Kaybı: Hem kadınlarda hem de erkeklerde cinsel istekte azalma gözlemlenebilir.
  • Orgazm Güçlüğü: Kadınlarda vajinal kuruluk ve cinsellikte zorluklar, erkeklerde ise orgazm süresinin uzaması sorunları yaşanabilir.

Ne Yapabilirsiniz?

  1. Doktorla İletişim: Cinsel sorunlar yaşıyorsanız, ilaçların değiştirilmesi veya doz ayarlaması için doktorunuza danışmalısınız.
  2. Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, tansiyonu kontrol altına alabilir ve cinsel fonksiyonları iyileştirebilir.
  3. Cinsel Danışmanlık: Psikolojik etkileri yönetmek için cinsel terapi yararlı olabilir.
  4. Ek Tedavi Seçenekleri: Erektil Disfonksiyon için alternatif ilaçlar kullanılabilir; ancak bu ilaçların tansiyon ilaçlarıyla etkileşimi dikkate alınmalıdır.

“`

Related Posts

Kadınlar bedenleriyle barışmalı! ‘Doğum sonrası deformasyonlar kader değil’

Kadınların bedenleriyle barışması ve sağlık problemleri konusunda cesur adımlar atması gerektiğini vurgulayan Kadın Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Bekir Şen, doğum sonrası yaşanan değişimlerin utanılacak bir şey olmadığını belirterek, kadınları destekleyici bir ortamda bu konuları konuşmaya çağırıyor.

Koronavirüsle Kalp Krizi Oranları Patladı!

Koronavirüs salgınıyla birlikte kalp krizlerinde patlama yaşanıyor. 25-44 yaş arasında kalp krizi geçiren kişi sayısı çığ gibi büyüyor. Peki neden? 

Kars’ta ‘güzelavrat’ otu tüketen 8 çocuk zehirlendi

Kars’ta halk arasında, ‘güzelavrat’ olarak bilinen yabani otu yiyen 8 çocuk zehirlendi. Uzman Dr. Aslı Sezal Çubukçu, ailelerin bu bitkilerin etkilerine karşı çocuklarını uyarması gerektiğini söyledi.

Bir lokması alerjiyi tavan yaptırıyor! Yediklerimiz polenleri hareketlendiriyor

Birçok alerji hastası için mevsim değişikliği sadece hava durumunda yaşanan bir farklılık değildir. Hapşırma, öksürme, tıkanıklık ve daha fazlası dahil olmak üzere bir dizi rahatsız edici semptomu da beraberinde getirdiğinden zorlayıcı bir dönemdir. Havadaki polenler başta olmak üzere bir dizi değişiklik alerjik reaksiyonları kötüleştirebilir. Mevsimsel alerjiler için bir tedavi olmasa da, alacağınız bazı önlemler iltihabı yönetmenize ve semptomları azaltmanıza yardımcı olabilir. Hangi yiyeceklerden kaçınmanız gerektiğini bilmeniz daha az alerjik atak geçirmenize yardımcı olabilir. İşte kaçınmanız gereken yiyecekler!

Deprem sonrası psikolojik dayanıklılık hayati önem taşıyor

Marmara Bölgesi’nde meydana gelen depremin ardından, Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, afetlere karşı psikolojik hazırlığın önemine dikkat çekti. Özellikle çocuklar ve kaygı düzeyi yüksek bireyler için doğru bilgilendirmenin ve destek yöntemlerinin kritik olduğunu vurguladı.

Uyurken vücudunuzu yıpratan alışkanlık: Siz hangi pozisyonda yatıyorsunuz?

Her gece farkında olmadan yaptığınız bu alışkanlık sağlığınızı tehdit ediyor olabilir. Özellikle apne ve reflü hastaları tetikliyor. Prof. Dr. Sinem İliaz, en riskli yatış şeklini açıkladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir