Efsane müzisyen Marcus Miller, 6 yıl sonra Türkiye’ye geliyor

Grammy ödüllü efsanevi müzisyen Marcus Miller, Türk hayranlarıyla 6 yıl sonra bir araya geliyor. Miller, 31 Ekim’de İstanbul’da sahne alacak.

Yarım yüzyıla yaklaşan kariyerine, 2 Grammy dâhil pek çok ödül sığdıran efsanevi müzisyen Marcus Miller, 31 Ekim akşamı Volkswagen Arena’da hayranlarıyla buluşmaya hazırlanıyor.

Heyecanla beklenen İstanbul konserinde efsaneye, enstrümanlarında her biri dünyaca üne sahip isimler eşlik edecek. Besteci ve aranjör kimliğiyle de öne çıkan trompet virtüözü Russell Gunn, davulcu David Chiverton, aranjör, orkestratör ve film müziği bestecisi de olan saksafon virtüözü Donald Hayes, caz, füzyon, hip-hop ve elektronik müzik tarzlarında klavyeleri yenilikçi kullanımıyla tanınan Julian Pollack, Miller’la aynı sahneyi paylaşacak. Miller konserde birlikte çalıştığı, akıl hocası, ustası, Miles Davis’in bestelerinden, kariyerindeki önemli kayıtlara ve kendi bestelerine uzanan bir seçkiyle hayranlarını selamlayacak.

Ödüller ve albümlerle dolu 45 parlak yıl

Marcus Miller, piyanodan klarnete, saksafondan gitara kadar tüm enstrümanları ustalıkla çalabilen bir basçı. Başarılı albümleri, üretkenliği, farklı enstrümanlar üzerindeki hâkimiyeti ve etkileyici tekniğiyle müzikseverleri büyülemeyi başaran basgitar dehası Marcus Miller, müzikal kariyerinin 45’inci yılını kutluyor.

Türkiye cazını ve Anadolu müziğini de iyi tanıyan Miller, Türkiye’deki sanatçılarla da sıkı bağlar kurmuş bir müzisyen ve ülkemizde coşkulu bir hayran kitlesine sahip.

Yarım asra yaklaşan kariyerinde dünyaca ünlü isimlerle çalıştı

Marcus Miller, yarım asra yaklaşan müzik kariyerinde; Miles Davis başta olmak üzere, Michael Jackson, Herbie Hancock, Mariah Carey, Wayne Shorter, McCoy Tyner, Frank Sinatra, Dr. John, Aretha Franklin, Elton John, Donald Fagen, Bill Withers gibi birbirinden farklı birçok yıldız sanatçıyla çalıştı.

Gerçekleştirdiği çalışmalarla pek çok kez Grammy’ye aday gösterilen sanatçı; 1992’de Luther Vandross’un “Power of Love” adlı şarkısıyla ‘En İyi R&B Şarkısı’ dalında, 2001’de ise yedinci solo enstrümantal albümü M² ile ‘En İyi Çağdaş Caz Albümü’ dalında Grammy kazandı. Miller’in ödülleri arasında; Avrupa’nın saygın caz ödülü Edison’u, Fransa’nın caza adanmış bir tören niteliğinde sunulan Victoire du Jazz ödülünü de saymak mümkün.

UNESCO Barış Elçisi ve Slave Route Projesi Sözcüsü 

Marcus Miller 2013’te UNESCO Barış Elçisi ve Slave Route (Köle Yolu) Projesi’nin sözcüsü seçilmiş, üstlendiği bu rolden aldığı ilhamla 2016’da En İyi Çağdaş Caz Albümü dalında Grammy’e aday gösterilecek Afrodeezia albümüne imza atmıştı.

Bu çalışma için köle ticareti rotası üzerindeki farklı duraklar üzerindeki müzisyenlerle iş birlikleri kuran Miller, albümün yayınlanmasının ardından dünya çapında 250’den fazla kapalı gişe performans sergiledi.

Miller’dan genç müzisyenlere destek

Son dönemlerde gerçekleştirdiği çalışmalarla üstün yetenekli genç müzisyenleri de destekleyen Marcus Miller funk, soul ve caz dünyasına yön vermeye devam ediyor. (DHA)

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir