Dün, Edirne Kapalı F Tipi Cezaevinde bulunan Selahattin Demirtaş’la gerçekleştirdiğim görüşmeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Görüşme tam 2 saat sürdü ve oldukça verimli geçti.

Demirtaş’la geçmişi, bugünü ve yarını konuştuk.

Özellikle barış süreci üzerinde detaylı bir şekilde sohbet ettik.

Bu yazıyı hızlıca bitirip yayınlamak üzere yazıyorum çünkü paylaşacak çok şey var ancak bu özel konuşmayı burada detaylandırmayacağım.

Demirtaş’ın olgun ve barışçıl duruşunu takdir ettim.

Sürece dair düşünceleri ve önerileri, demokratik siyasete ve kalıcı barışa büyük katkı sağlayacak nitelikteydi.

Öfke ve kin duygularından uzak, sadece barışı ön planda tutuyordu.

Onun barışa olan inancı, umutlarımızı yeşerten nitelikteydi.

Geçmişe takılı kalmadan, barışa dair umut veren sözler sarf ediyordu.

Demirtaş’ın barışa dair sunduğu yeni bakış açısı oldukça önemliydi ve silahsızlanmanın gerekliliğine vurgu yapıyordu.

Onun vurguları, barışın inşasında dilin önemine dikkat çekiyordu.

Barışın temeli olan güvenin sağlanması için doğru bir dilin kullanılması gerektiğini belirtiyordu.

Demirtaş, sürecin barışçıl bir şekilde ilerlemesi için çaba gösteren önemli bir siyasi figürdü.

Öcalan’ın yeni paradigmasına sıkı sıkıya bağlı ve barışın önündeki engellerin aşılması için önemli bir rol üstleniyordu.

Onun barışa olan bağlılığı, gelecek adına umut vadediyordu.

Demirtaş’ın ifadeleri, sürece olumlu bir şekilde katkı sağlayacak nitelikteydi.

Umarım Demirtaş, barış sürecinde daha fazla söz sahibi olabilir ve sözlerine daha fazla kulak verilir.