Voa Türkçe’nin haberine nazaran, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Marta Hurtado açıklamada, “Uluslararası insan hakları hukukuna nazaran söz özgürlüğü ‘doğru’ bilgiyle sonlu değildir, gerek çevrimiçi gerek çevrimdışında ‘her cinsten bilgi ve fikri’ kapsar. Söz özgürlüğüne kısıtlamalar yalnızca yasal ve gerekli durumlarda düşünülebilir” sözlerini kullandı.
‘Keyfi, subjektif yorumlama ve suistimal’
Hurtado, yeni düzenlemelerin “keyfi, sübjektif yorumlama ve suistimal” için önemli boyutta imkan yarattığı değerlendirmesinde bulundu.
Marta Hurtado, “Zaten çok kısıtlayıcı bir ortamda, insanların, Türkiye’nin de taraf olduğu Uygar ve Siyasi Haklar Milletlerarası Sözleşmesi’nin 19’uncu maddesince garanti altına alınan bilgi arama, alma ve paylaşma haklarını daha da sınırlama riskini taşıyorlar” dedi.
Hurtado düzenlemelerin ayrıyeten gazeteciler, insan hakları savunucularına baskı uygulamak ve otosansürü teşvik etmek için yeni yolların kapısını açma tehlikesini barındırdığını belirtti.
İfade özgürlüğü ve bilgiye erişimin, halkların kamu ve siyaset hayatına aktif iştiraki için gerekli olduğunu ve her demokraside büyük kıymet taşıdığını vurgulayan Hurtado açıklamasında, “Türkiye’yi, milletlerarası hukukun garantisi altındaki söz özgürlüğüne tam hürmet göstermeye çağırıyoruz” tabirine yer verdi.